Searching...
23 Aralık 2013

ÇIĞLIĞIMIZI DUYAN VAR MI ?

08:45
ÇIĞLIĞIMIZI DUYAN VAR MI ?

En üstün varlık psikolojisi içinde olan insanoğlunun, hayvanları eğlence sektöründe kullanması, yumurta üretiminde işe yaramayan erkek civcivlerin plastik torbalarda boğulup, gazlanıp yok edilmesi, besin zincirimize ortak olmasın diye, büyük deniz canlılarının katledilmesi, ruhani inançlarımızı yerine getirmek için yaptığımız ibadeti, acımasızlığa dönüştürmemiz, onlara yapılan tecavüzler vs. vs. hepsi ayrı ele alınacak, insanlığın utancı konular olduğunu biliyoruz. Sussak ta, tepki vermezsek te biliyoruz.

Bizim şuan kendimizi sorguladığımız konu ise, Hayvanların Bilimsel Deneylerde DENEK olarak kullanılmasıdır.

Ilk defa hayvanların deneylerde kullanılmasına M.Ö 400 yıllarında başlandıgını Hippocrates adlı eserden anlıyoruz. 1789 yılına kadar, hayvanları deneylerde kullanan bir çok kişi, onların duygu sahibi olduklarına inanmıyordu. Jeremy Bentham " Ahlaklı Yaşamın Ilkelerine Giriş" kitabında "Asıl soru, olayları sorgulayıp sorgulayamadıkları veya konuşup konuşamadıkları değil, acıya katlanıp katlanamadıklarıdır" söylemi, büyük bir kitlesel hareketi başlattı. Hayvanların, denek olarak kullanılmasına karşı olan örgüt ve derneklerin baskısı sonucunda, 1959 yılında, standart alınabilinecek bir kanun çıkarılmıştır.

Amaç, denek olarak kullanılacak hayvanların, doğumlarından deneylerde kullanımlarının sonlandırılmasına kadar geçen süreçte rahatlarını ve mümkün olduğu kadar az acı duymalarını sağlamak için, önlemlerin alınması.

En büyük ayıplarımızdan biri de, büyük sorun olan, hayvan deneylerini standarta alabilmek için, bu kadar geç kalmamızdır aslında. Bu yasanın adı "Hayvanlara Insancıl Davranma Yasasıdır". Içeriği ise " Canlı hayvanlar üzerinde yapılacak denemelerin ancak Eyalet Sekreterliğinin kontrolü ile, anestezi altında ve yalnızca yararlı bilim için yabılabileceği"dir.

Türkiye`de ise "Hayvan Hakları Koruma Kanunu", 2004 yılında çıkarılmış, 5199 sayılı kanundur.

Tıbbi deneylerde, hayvanların kullanılmasında ki en büyük sebep, genetik benzerliğimizdir. Örneğin, şempanzenin bir türü ile genetik benzeriliğimiz %98,8 dir. Hamster türü bir fare ile de yüksek bir genetik benzerliğimiz vardır. Ilaç denemelerinde genellikle, ilaca aynı cevabı verir, bu hayvanlar ile insan metobolizması. Dolayısı ile evrimsel bağlantı bu noktada, insanoğlunun işine yarıyor.

Hayvanların, denek olarak kullanılması sayesinde, kuduz, cocuk felci aşıları, insulin, nöron fonksiyonlarının keşifleri, lepra tedavisi, laporoskopik cerrahi, organ naklilleri ve daha bir çok uygulama, bu sayede gerçekleşmiştir.

Sorun ise, insanoğlunun şımarıklığa kaçması, sınırını aşmasıdır. 
Güzellik ürünleri, bakım ürünleri, şampuanlar, deterjanlar, botox vs. gibi bir cok üründe, milyonlarca hatta milyarlarca hayvan denek olarak kullanılmaktadır. Hayvan deneyi yapmayan Kozmetik Ürünleri "cruelty free" ( işkencesiz ) ablemi ile satılmaktadır.

Peki bu kadar yasaya rağmen, neden hayvanlar amacı dışında DENEK olarak kullanılıyor, acı çekiyor, işkenceye maruz kalıyor ve öldürülüyorlar ?

Sebebi, üretici firmaların daha çok para kazanma hırsı olabilir.
Sırf, süslenmemiz uğruna, denek olarak hayvanların kullanılmasına karşı olmak ve ürünleri satın almamak, empati kurabilmek, onların yaşam hakkına saygı duymak, duymayanlara karşı mücadele vermek, INSAN olma sıfatını haketmektir. Bu ürünleri satın alırken ya da kullanırken, sizden yardım bekleyen, denek hayvanlarının acı çıglıklarını, korkulu bakışlarını hissetmeniz dileğiyle !


#İnançKızılkaya

3 yorum:

  1. eden bulur diye bir laf vardır, bu laf iki taraflı işliyorsa eğer; bu hayvanlara bu uğradıkları şey için ne verilecek, karşılığında ne alacaklar?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. size katiliyorum bütün ictenligimle, sessiz kalmakta suca ortak olmaktir, kötü insanlar var oldukca iyi insanlarin, onlara karsi savasi hic bitmeyecektir. Duyarli olmak o ürünleri satin almamak sanirim üretici firmalara verilecek en büyük cezadir. Saygilar

      Sil
    2. Keşke gereken duyarlılık insanlar tarafından gösterilse ama nerde...

      Sil