Yaşlılık ve yaşlılığa bağlı tüm hastalıkların hücrelerin yeniden programlanması yoluyla aşılacağını ifade eden bilim insanı Aubrey de Grey, "Benim hayalim, herkesin genç bir adam gibi sağlıklı kalabilmesi" diyor.
Ortaçağda ortalama insan ömrü 14 seneydi. 1830'da bu oran 37'ye çıktı. 1930'da ortalama insan ömrü 52 oldu. 2013'te ise 80'lere yükseldi. Aubrey de Grey, bir mühendis. De Grey'e göre, yaşlılık ve yaşlılığın neden olduğu çok sayıda hastalık, kaçınılmaz değil.
Yeter ki hücrelerimizi yeniden programlamayı başaralım; çünkü hayatımızın uzunluğu bu hücrelere bağlı. Hücrelerimiz bir kez, iki kez, üç kez bölünüyor. Ortalama 50 bölünmenin sonunda ise hücrenin üremesi sonlanıyor. Yani bir mum gibi, her bölünmede, fitil kısalıyor.
Fitil sona geldiğinde ise yanma süreci sona eriyor. Hücrenin bölünmesi sona erdiğinde, doku yenilenmiyor ve yaşlanıyor. İşte Aubrey de Grey bu noktada hücreye müdahale etmekten bahsediyor. Nasıl mı? Bunun bir kaç yolu var. Birincisi, kendini yenilemeyen hücreleri, düzenli olarak ambriyoner hücreler enjekte edip, canlandırmak.
İkinci yol, yaşlanmaya ya da vücudun yağlanmasına yol açan hücreleri yok etmek. Üçüncü yol ise yaşlanan hücrelere "intihar" genleri enjekte ederek, kendi kendilerini yok etmelerini sağlamak. İmkansız değil, sadece zaman meselesi De Grey bu konuda oldukça iddialı: İnsanların yüzlerce sene yaşayabileceklerine inanıyor. Fareler üzerindeki deneylerin 8 ila 10 sene içinde inanılmaz ilerlemeler kaydedeceğini ve tüm bu ilerlemelerin 20 ila 40 sene içinde insanlara uygulanabileceğini söylüyor. De Grey geçtiğimiz günlerde Paris Match'a oldukça inanılmaz açıklamalarda bulunmuş.
İnsanların 500 ya da 1000 yaşına kadar yaşayabileceklerine inanıyor. "Tıp alanında kaydedilen ilerlemeler sayesinde, yaşlanan bir vücudun çalışmayan ve bizi hasta eden organlarını tedavi edebiliyoruz. Yılların verdiği zararın birikmesini engelleyerek, yüzlerce yıl yaşayabiliriz" diyor.
Bu konu da ki çalışmalar, her ülkenin bilim insanları tarafından dikkatle takip ediliyor, inceleniyor.
Kaynak : Demokrathaber
#İnanç Kızılkaya
0 yorum:
Yorum Gönder