Yağmur tanelerinin oluşmasına benzer bir şekilde, kar taneleri havada bulunan toz parçacıkları üzerinde donan su damlacıklarının ürünüdür. Bu oluşumda ilginç olan ise her ısı derecesinin ve nem oranının kendine has kristallere sebep olması.
Tarihe bakarsanız, kar tanelerini ilk olarak fotoğraflayan kişi Wilson Bentley’dir. Bunu da kamerasına bağladığı bir mikroskop sayesinde yapmıştı. Şüphesiz kar tanelerine olan ilginin daha da artmasını sağlayan esas kişidir. Ve bugün bile onun çektiği 5.000 fotoğraf birçok insanı bu etkileyici alana çekiyor.
1951 yılında, şimdilerde Uluslararası Kristoferik Bilimler Organizasyonu (International Association of Cryospheric Sciences, IACS) olarak anılan kuruluştaki bilim adamları tarafından kar taneleri temel olarak 10 şekil altında sınıflandırıldı. Bu şekiller arasında içinde herkesin tanıdık olduğu yıldız kristallerden, bilindikten uzak şapkalı sütun kar taneleri bile var. IACS’in sınıflandırma sistemi günümüzde kullanılmaya devam ediyor; ama elbette ki yapılan diğer araştırmalarla ortaya çıkan alternatif karmaşık sınıflandırma sistemlerde mevcut durumda.
Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'ndeki dizik profesörü olan Kenneth Libbrecht su moleküllerinin nasıl olup da eşsiz kar kristalleri haline kavuştuğunu bulmak adına yoğun gözlem çalışmaları yaptı. Araştırması sonucunda vardığı nokta, karışık şekillere sahip olan kar tanelerinin daha basit şekilli olanlara nazaran nemli havalarda oluştuğuna yönelik.
Libbrecht’in araştırmasından çıkarılan bir diğer sonuç, ısının da bu oluşumlarda yüksek rol aldığı. -22oC derecenin altında oluşan kar tanelerinin büyük çoğunluğunu daha basit yapıdaki kristal tabaka ve sütunlar oluştururken daha yüksek derecelerde kristal yapıdaki dallanma ve çeşitlenme artıyor.
Kış aylarında kimilerini güldürüp kimilerini üzse de kar tanelerinin sahip oldukları eşsizliklerinin her daim bizleri etkileyeceği tartışılmaz.
0 yorum:
Yorum Gönder